Mübadelenin ilk ve en önemli sonucu, Yunanistan’ın homojen bir yapıya
kavusmasıydı. Köy kökenli göçmen nüfusun üçte birinin, sehirli göçmen nüfusun dörtte
üçünün Makedonya ve Trakya’da yerlestirilmesi, bu iki bölgenin etnik yapısını degistirdi
ve Yunan kimligini kuvvetlendirdi.
Makedonya; Yugoslavya’nın güney bölümünü, Batı Bulgaristan’ın küçük bir
bölümünü ve Yunanistan’ın kuzeyini içine alan bir cografi bölgedir. Bölge 1912 yılına
kadar Osmanlı egemenliginde kalmıs, Balkan Devletlerinin Osmanlı imparatorluguna karsı
savas açmaları sonrasında bölgeyi ele geçirmeleri üzerine aralarında paylasılmıstır.
Ulusların karısması ve bununla birlikte sınırların tespiti konusunda anlasmazlıgın bas
göstermesi nedeniyle Bulgaristan, sorunun kuvvet kullanılarak çözülebilecegi umuduyla
müttefiklerine saldırmıstır. Yenilgiye ugraması sonucu Sırbistan ve Yunanistan’a toprak
vermis ve bu asamadan sonra otonomiye sahip ya da bagımsız Makedonya sloganını
benimsemistir.
Yunanistan 1913 yılında güney Makedonya’yı topraklarına kattıgı zaman, o ana
kadarki sadece ada ve deniz devleti olma özelliginde degisme olmus, bölgedeki
500.000’den biraz fazla Yunanlı sayesinde bir kıta gücü olmustur.
Mübadele öncesi bölgedeki Yunanlı nüfus %42.6 ile en büyük grubu olusturmasına
karsın çogunluk degildi. Göçmenlerin yerlestirilmesi sonrasında ise bölgenin etnolojik
kompozisyonunda kökten degisiklik olmus, müslüman halkın Türkiye’ye gitmesi ve
Türkiye’den gelen ortodoks halkın özellikle Makedonya’ya yerlestirilmesi sonucu
bölgedeki Yunanlılar’ın oranı %88.8’e varmıstır.
Nüfusun degisimi Batı Trakya’nın etnolojik kompozisyonunda da önemli
degisikliklere yol açmıstır. Bir bakıma, bölgede Yunanlı unsurların hiçbir zaman güç
olamaması nedeniyle Yunanistan-Bulgaristan ve Yunanistan-Türkiye andlasmalarının
sonuçları, Makedonya’da meydana getirdigi sonuçlardan daha etkileyici olmustur.
Bölgede 87.000 olan Yunanlı sayısı Bulgaristan’ın 1913’teki toprak kazanımıyla
17.000’e inmistir. Bundan dolayıdır ki Venizelos, Paris Barıs Konferansı’nda etnolojik
argümanlar ileri sürememis ve bölgenin gelecegi, cografi etkenlere ve politik esaslara göre
belirlenmistir.
Bulgarlar’ın Bulgaristan’a göçü ve Türkiye’den gelen göçmenlerin bölgeye
yerlestirilmesiyle Yunanlılar’ın sayısı 189.000’e çıkmıstı ki bu, toplam nüfusun %62.1’ini
olusturuyordu. 1928 yılı sayımlarına göre Batı Trakya’da yasayan 303.171 kisiden
107.607’si göçmendi. Bu insanlar, bölgenin Yunanlılastırılmasında çok önemli bir rol
üstlendiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder