Adada Müslümanlar, diğer adalardan farklı olarak sadece büyük şehirlerde değil, kırsal kesimde de ikamet etmekteydiler. Çoğunlukla merkez sancağı Midilli ( Mitilini) , Molova ( Molivos) , ve Kalonya ( Kaloni) sancağında yaşamakla birlikte, Sığrı( Sigri), Balçık ( Baltsika), Sarlıca ( Thermi), Filye, Çömlekköy ( Skalohori), Petre ( Petra), Mandemande ( Madamados), Pilimer ( Plomari) , Kumi, Keramya, Kapi, İskimye ( Skamia) gibi daha küçük yerleşimlerde de değişik oranlarda Türk nüfus bulunmaktaydı. Adanın geçim kaynağı başta zeytincilik, sabunculuk, üzümcülük, palamut meşesi ticareti ve balıkçılık idi. Ada halkının Edremit ve Dikili’de de tarlaları, zeytinlikleri vardı. 1922 yılında Anadolu bozgununu yaşayan Yunan ordusunun ardından 47. 382 Anadolu Rum’unun kaçarak Midilli’ye sığındığı kaydedilmiştir. 1923 yılının Ekim ayında ise Mübadele Anlaşması gereği 1400 kişilik bir Müslüman kafilesi Ayvalık’a çıkmıştır. Mübadiller çoğunlukla Ayvalık ve Edremit’te, terk edilen Rumlara ait evlere yerleştirildiler.
Midilli adasında, bir kısmı restore edilerek yeni işlev kazandırılmış, bir kısmı da restorasyon bekleyen çok sayıda Osmanlı dönemi yapısı vardır. Bunlardan bazıları: Valide Cami, Vigla Cami, Yeni Cami, Çınar Cami, Yalı Cami, Kule ( Kale) cami, Midilli Kalesi ve içindeki Medrese, Çarşı Hamamı, İdadiye Binası ( bugün Adliye Sarayı), Şakir Bey Çeşmesi, Cezayirli Hasan Paşa Çeşmesi, Kulaksızoğulları Konağıdır. Ayrıca adada yaygın olan Bektaşi, Mevlevi ve Kadiri tarikatlarından kalma, Sarı Baba Tekkesi, Anemomilo( Yel Değirmeni) Tekkesi, Mevlevi Tekkesi, Kadiri Tekkesi, Ay Grigor ( Abdül bin Hasan) Tekkesi gibi ibadethanelerden günümüze kalan hemen hemen yok gibidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder