-Babam sağlığın da Yunanistan da ki köyünden hep özlemle bahsederdi.Ölmeden
gidip görmek en büyük özlemiydi.Ama olmadı göremeden vefat etti.Ben ölümünden
20 yıl sonra 2008 de ilk olarak ziyaret ettim.Köyün adı TORİSTA yeni adıyla PONDİNİ.Grevena iline 36 km.ormanlar arasında bir köy.Çok şirin.Mübadele öncesi 500 kişilik bir nüfus varmış.Şimdi gene o kadar.Fakat hep yaşlı nüfus var.Emekli olanlar yaşıyor.
2008 yılında gezi otobüsü ile İtalya dan İgomenitsa
ya gemi ile geldikten sonra,Selânik e giderken otobüsümüz GREVENA dan geçerken
duyduğum heyecanı
anlatamam.Ani bir kararla Grevena da indim.Daha önceden tanıdığım VASİLİ adlı bir
arkadaşımı
vasıtası ile köye gittim.
Köye Sinop,Samsun ve Havza dan gelen mübadiller yerleştirilmiş.Yani
Pontuslu Rumlar.Ben Yunanca konuşmaya başlayınca şoke
oldum.Çünkü karşımdakiler aynı
benim gibi mükemmel Türkçe konuşuyorlardı."KARDAŞ BİZ LAZIZ
LAZ.BİZ ERİŞTE BİLİRİK.TARHANA BİLİRİK.DÜĞÜNLERDE
ADANALI VE KONYALI YI OYNARIK" deyince şaşkınlığım bir kat
daha arttı.Ama asıl şaşkınlığım biz
oraya gittiğimizde
uydudan TRT yi seyrediyor olmalarıydı.
Büyük bir heyecanla dedemin yani babamın doğduğu evi
sordum.Babamın anlattığına göre
köydeki 3 katlı tek ev idi.Bana amerkalının evimi dediler.Yani dedemin Amerika
ya çalışmaya gidip
geldikten sonra yaptığından bile
haberdarlar.Ama maalesef sadece resmini ve yerini gösterdiler.Yerinde bir villâ
yapılmış.
Eskiler den kalma tek bir taş bile bulamadım.Sadece bana mezarlıklar burada cami burada idi
gibi yerlerini gösterdiler.Büyük bir üzüntü ile köyden ayrıldım.Sonraki
yıllarda 6 defa daha gittim.Köydeki hemen hemen herkesi tanıdım.Evlerinde
misafir oldum.Çok güzel dostluklar kurdum.Köyden Türkiye ye ziyarete
gelenleride evimde misafir ettim.(Kaynak:Fikret ÖZER)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder